Bu konuda ocaktan ocağa ve hatta aynı ocak içerisindeki deden başka bir dedeye değişen farklı görüşler vardır. Kimileri Alevi olabilmek için Alevi anne ve babadan dünyaya gelmeyi şart koşarken, çoğunluk bir pire ikrar vermeyi şart koşmaktadır. Hatta bir kişi Alevi anne ve babadan doğmuş olsa bile eğer bir pirin elinden tutup ikrar vermediyse Alevi kabul edilmemektedir. Bu bağlamda çokça söylenen ve Ali’ye atfedilen “benim belimden düşen değil, benim yolumu süren bendendir” sözü sonradan Alevi olunabileceğini söyleyenler için en önemli kanıttır.
Bu konuda şunu söylemek isteriz; Alevilerin en temel inanç esası olan “Allah, Muhammet, Ali” düsturunu kabul etmek, Alevi olabilmek için ön koşuldur. Bundan sonra musahip tutmak, bir pire el vermek asli unsurlar gelmektedir. Ancak içinde yaşadığımız modern dönemde İkrar ve Musahip gibi en temel ilkeler dahi Aleviler arasında neredeyse kaybolacak seviyeye düşmüştür.