: Dervîş yoksul ve alçak gönüllü olmalıdır. Sadece dilinde olup dünyâ sevdasında olanlara göstermelik dervîş derler. Gerçek dervîş Kur’an-ı Kerim’de 26. Şuara suresi, ayet 88-89 “O gün ne mal ne evlat fayda verir; ancak Tanrı’ya temiz bir kalple gelenler kurtulur” lafzına uyar. İşte gerçek dervîş budur. Dervîş kapı eşiğidir. Cemiyet nizamlarının mayasını yoğuran ve dengesini tutan çalak ve serdengeçti adam demektir. Dervîş, muhiplere göz kulak olur, onların ahlak ve terbiyesiyle çaba harcar. Baba erenler ile görüşmelerini ayarlar, her işe vasıta olurlar. Dervîş çok okuyan, ilme gark olan ve derdi de hiç olmayan yüzünü mürşit önünde yere serendir. Hakiki dervîş olan halktan bir nesne istemez. Halkın elinden nesne alan dervîşten felâh gelmez. (Bilgiler Ali Haydar Ercan Dedebaba’dan alınmıştır.) (Erdem, C, Demir T, 2010, 447)