Kategoriler

İkrarda Abdest

Babagân koluna göre: Erkânnamelere Abdest konusunda hem Câferî hem de Hanefî usûlünü takip eden farklı rivayetler yansımış durumdadır Ahmet Yılmaz Soyyer bu rivayetlerden en yaygın olanını şu şekilde anlatmaktadır;
Yol gösterici (Rehber) ibrikle su dökmeden ya da musluğu açmadan önce ibrik tercümânını okur. Bu tercümânın sözleri şöyledir:
“Bism-i Şâh! Allah Allah! / Haydar’ın Yolu’nda tenim oldu çâk / Yüz sürüp dergâhına eyledim pâk / Pîrimiz üstâdımız Selmân pâk. Muhammed’in güzelliği, Ali ile İmâm Hasan ve Hüseyin’in olgunluğuna Çalab’dan salât ve selâm olsun” ardından tâlip ile mürşîd birlikte salâvât getirirler.
Sonra, üç kere eller bileklere değin yıkanır. Bundan sonra sağ elle üç kere ağız, üç kere burun, üç kere de yüzün önce sağı sonra solu, en sonunda ortası yıkanır. Sakal varsa hilâllenir. Müteakiben istekli suyu sol eline alır ve sağ kolunu, dirseğinden başlayarak, yani suyu dirseğinden aşağıya doğru akıtarak, iç ve dış yanlarını ayrı ayrı üç kez yıkar, yani mesheder. Daha sonra suyu sağ eline alır, aynı şekilde sol kolunu yıkar. İbriği sağ eline alır ve başını dört parmağı ile mesh eder. En sonunda sağ eliyle parmak aralarından topuğuna değin sağ ayağının üstünü ve sol eliyle de aynı şekilde sol ayağını mesh eder. (İBŞBAK-K-415, v.67)
Bir başka yazmada ise her ne kadar Câferî usulünce abdest denilse de Hanefiler gibi ayakların yıkanması ortaya konulmaktadır. Bu yazmada abdestin batınî anlamı da anlatılmaktadır. “Mezheb-i Câferî İndinde Abdest Almanın Kâidesi ve İşaretlerini Beyân Eder” başlığıyla anlatılan abdest tamamıyla tasavvufi ıstılahlarla doludur. Abdest Bektaşîlikte bir ibadet olarak addedilen ceme, -burada ikrar cemine- girerken alınmaktadır: “İbtida rehber leğen ve ibrik tedârik edib ondan sonra temiz ve berrak su bulub besmeleyle ibriği doldurub hazır etmeli. Ondan sonra yol delili olan kişi yeniden bir peştemâl eline alıb tâlibin yanına varıb desin ki “Buyurun madem ki Hak yoluna tâlibsin, buyrun mâsivâdan ve cem’-i fısk u fücûrdan pâk olasın” Ondan sonra tâlib abdest almaya başlayıb evvelâ tâlibin ellerine üç kere rehber su döküb nasihât tarîkiyle desin ki: ‘Ey tâlib ellerini yıkamakdan murâd şimdiye kadar avucun ve parmakların ile bulaşdığın haramdan pâk ve münevver oldun. Ondan sonra ağzını bir kere yıkamalı, kez rehber desin ki ‘Ağzını su ile yıkamakdan murad küfür ve zem ve kimsenin ayıplığı var ise söylemeyesin’. Ondan sonra burnunu bir kere yıkamalı yani kötü rayihalı şeylerden bundan sonra istişmâm etmeyesin. Ondan sonra yüzünü üç kere yıkamalı, üç kere yıkamakdan murad birincide karılar ile zînâ etmek için cemâlini gösterdin ise bundan sonra bir daha göstermeyeceğine tövbe eylediğine işârettir. İkincisi haramla mülevves olan (pislenen) el cemâline dokunmuş ise veya hod haram olan yerlere secde eyledin ise şimdi cemâlin pak ve münevver ve mutahhar olduğuna işârettir. Üçüncüden murad her bir şeyden cemâlin pâk olub huzuru hakka verib hakkın cemâlini müşahede edib secde-i rahman edeceğine işârettir. Ondan sonra sağ elini topuğuna kadar bir kere yıkamalı yani şimdiye kadar ahd ü mîsak etmemiştin şimdi ise ‘… yedullahi fevka eydîhimfe-men yenkese fe-innema yenküsü ala nefsihi…’ ayet-i kerimenin maksad-ı hakiki üzere bu keresinde dahi ahd ü mîsâk edeceksin. Yedullahı tutup ahd u biat edesin. Bunun için elini bir kere yıkayıp pak ve münevver olmuş ve bundan sonra başka gûne haram olan şeylere el uzatmayasın. Ondan sonra sol elini bir kere yıkaması muradı şimdiye kadar bi-gayr-ı hak bir kimseye el kaldırdın ise veyahud yetim veya garib veya esir olan kişiye haklı haksız el uzatdın ise tövbe edib su aktığı gibi günahların dahî su gibi akıp pâk ve münevver oldun. Ondan sonra başını mesh edib mesh etmekten murad yani şimdiye kadar küffar veya aduvv-ı ehl-i beyt olan kişi başına dokunmuş ise pâk ve mutahhar olduğuna işârettir. Ondan sonra kulaklarını mesh etmek mesh etmekten murad şimdiye kadar istimâ eylediğin küfür veya nâ sezâ kelimelerden pak ve mutahhar oldun. Bir kimsenin aleyhine bir takım nâ sezâ sözler söyleyib istimâ eyledin ise cümlesini ferâmuş edib pâk olasın kezâlik hiç kulak vermeyesin. Ondan sonra sağ ve sol ayaklarını güzelce yıkayıb zira iki şartı vardır: şart-ı evvel şimdiye kadar ayakların ile yürüyüp işlediğin kebair-i azime ve yahud haram olan mevkilere ve sair haramlara yani zina livata gibi şeylerden sadır olan günahlardan pak olasın. İkinci şartı yani yıkamakdan murad şimdiye kadar eylediğin kabahatlardan pak oldun. Ayaklarından akan sular gibi cümle günahlar dahi akıb pâk oldun…” (Sarıkçıoğlu (yazma) nu: 22578)

Kaynaklar ve bibliyografya

Soyyer, Yılmaz. 2019. Hünkâr Ansiklopedik Bektaşîlik Sözlüğü. 1. Baskı. Istanbul: Post Yayın. S. 19,20

Makaleyi beğendiniz mi?
Gönderiyi paylaş
Tarihinde güncellendi 7. Aralık 2023

Feedback

Ihre Meinung ist uns wichtig! Nutzen Sie unser Feedback-Formular, um uns Ihre Gedanken und Anregungen mitzuteilen.
Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Geri bildirim

Görüşleriniz bizim için önemli! Düşüncelerinizi ve önerilerinizi bize bildirmek için geri bildirim formumuzu kullanın.

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Konu isteği

Alevilikle ilgili hangi konuların ilginizi çektiğini bize bildirin. Konu önerileri için formumuzu kullanın!

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.