“Amucalar” olarak anılan bu topluluk günümüzde Şeyh Bedreddinî, Bektaşî (Babagân kolu) ve Sünni inanca göre farklı şekillerde dini hayatlarını sürdürmektedir. Şeyh Bedreddin, Simavna Kadısı İsrail’in oğlu olup 1358 / 59 tarihinde Simavna’da doğmuş, 1416 tarihinde Serez’de idam edilmiştir. Ölüm tarihî konusunda 1415-1420 yılları arasında çeşitli tarihler verilse de 1416 yılı en gerçekçi olanıdır. Simavna, günümüzde Yunanistan’ın Dimetoka iline bağlı bir yerleşim yeridir. Günümüzde Stanimakos, Simonos veya Samona adlarıyla bilinmektedir. Şeyh Bedreddin, Şeyh Ahlatî’den sonra onun yerine şeyh olmuş ama kendisi seyit olmadığından bu ocakta kalamamış, daha sonra kendi ilke ve inançları doğrultusunda tasavvufî bir yol oluşturmuştur. Bu yolda kendisine bağlı topluluklar ortaya çıkmıştır. Amucalar da bu topluluklardan biridir. Aynı zamanda günümüzde onun yolunu ve erkânını devam ettiren tek topluluk, ona inanan tek inanç grubu Amucalardır. Tarih kayıtlarında kabilenin adı Ammiler, Emmiler, Ammaca, Amuga, Amuca ve Amuca Oğulları olarak yer almaktadır. Amuca topluluğunun Babagân kolu, Bektaşîliğin sözlü kaynaklarına göre, 1868 yılında İstanbul’daki Şahkulu Dergâhı’ndan Bektaşî halifebabası Nafi Baba’dan “Babalık İcazeti” alan Abdal Ahmet Baba ile başlamıştır. Tarihî kesin olarak bilinmemekle beraber Abdal Ahmet Baba, Bulgaristan’ın Eski Zağra (Stara Zağra) vilayetine bağlı Yenişarköy (Gorno Nova Selo) Köyü’nde 1822-1827 tarihleri arasında doğmuştur. 1902 yılında Tekirdağ’ın Kılavuzlu Köyü’nde vefat etmiştir. Amuca topluluğu, 1877 yılında Bulgaristan sınırının çizilmesinden önce günümüzdeki Kırklareli’nin Kofçaz ilçesinin sınır köyleri ile Bulgaristan sınırının hemen ötesinde yaşamaktaydı. Bulgaristan sınırının çizilmesi sadece Osmanlı devletinin sınırı olmadı. Aynı zamanda Amuca toplumunu ayıran bir sınır da oldu. Amucalar (Amuca toplumu) 1480 göçü ile ilk defa Kırklareli’nin Ahmetler Köyü’ne geldiler. Kısa zaman içinde on köye yerleştiler. Daha sonra nüfusları artıkça günümüzdeki Bulgaristan sınırlarının iç kısımlarına kadar yayıldılar. Hâlen Bulgaristan’da otuz sekiz, Türkiye sınırları içinde doksan dört yerde toplu halde yerleşimleri bulunmaktadır. Yedi nesil akraba evliliği olmamak şartı ile kendi aralarında evlilik bağlarını sürdürmektedirler.