Kategoriler

İmam Muhammed Taki

İmam Muhammed Taki, çoğunluğun kabulüne göre 19 Ramazan 195’te (15 Haziran 811) Medine’de doğmuştur. Annesinin, Peygamber hanımlarından Mâriye gibi Sudan asıllı olduğu rivayet edilmektedir. Ebû Ca‘fer Muhammed “cömert” anlamındaki Cevâd’dan başka Takī, Münteceb, Necîb, Murtazâ, Kāni‘ lakaplarıyla da anılır ve Tabakat kitaplarında Muhammed el-Bâkır’dan ayırt edilmesi için Ebû Ca‘fer es-Sânî künyesiyle kaydedilir. Aleviler arasında İmam Muhammed Taki ismiyle bilinir. Babası Ali er-Rızâ vefat ettiğinde (203/818) İmam Muhammed Taki’nin yedi yaşında olduğu rivayet edilmektedir. Bazı çevreler kendisi hakkında İmametine yönelik tartışmalar başatınca ilgili münakaşalardan haberdar olan Muhammed et-Taki, “De ki, işte benim yolum, ben basiret üzere Allah’a çağırıyorum …” meâlindeki âyeti (Yûsuf 12/108) okuyarak Hz. Ali’nin Müslümanlığı kabul ettiği sırada kendisi gibi dokuz yaşında bulunduğunu söylemiştir. Rivayete göre toplanan cemaat denemek amacıyla kendisine bazı sorular sormuş, o da babasına benzer şekilde cevaplar vermiş, bu durum onun bilgilerini babasından aldığı yolundaki görüşü güçlendirmiştir. Bu arada imâmet peygamberliğe benzetilerek Hz. Yahyâ ile Îsâ’ya küçük yaşta nübüvvet görevinin verilmiş olduğu hatırlatılmış, böylece Muhammed Taki’nin imâmeti ispatlanmıştır.
İmam Ali er-Rızâ’nın ölümünden sonra Muhammed et-Taki’nin ilim ve kemalini takdir eden Abbâsî Halifesi Me’mûn onu Medine’den Bağdat’a getirtmiştir. İmam Taki’ye saygı gösteren halife, yakınlarının muhalefetine rağmen İmam Taki’yi kızı Ümmü’l-Fazl ile evlendirmiştir. Bu evlilikten Ali el-Hâdî, Mûsâ, Fâtıma ve Ümâme dünyaya gelmiştir. Bağdat’ta kaldığı sekiz yıl boyunca başta kadı Yahyâ b. Eksem olmak üzere çok sayıda kişinin kendisine yönelttiği sorulara verdiği ikna edici cevaplar birçok kaynak kitapta kendisine yer bulmaktadır. İmam Muhammed taki Me’mûn’dan hac için izin isteyerek hanımı ve küçük yaştaki oğlu Ali ile birlikte Medine’ye gitmiştir. Me’mûn’un 218’de (833) Bizanslılar’la yaptığı savaşta ölmesi üzerine Mu‘tasım-Billâh halife olmuştur. Yeni halife İmam Taki’yi 220 (835) yılının başında Bağdat’a getirtmiş ve İmam Taki aynı yılın zilkade ayının sonunda (25 Kasım) vefat ederek, Kureyş mezarlığında dedesi Mûsâ el-Kâzım’ın kabrinin yanına defnedilmiştir. Her iki mezar Kâzımeyn’de günümüze kadar ziyaret mahalli olarak varlığını sürdürmektedir. İmam Muhammed et-Taki’nin karısı Ümmü’l-Fazl, Mu‘tasım-Billâh veya bir başkası vasıtasıyla zehirlendiği nakledilmektedir.

Kaynaklar ve bibliyografya

MUSTAFA ÖZ, “MUHAMMED el-CEVÂD”, TDV İslâm Ansiklopedisi, 30. Cilt, 2020, Ankara, S. 512-513
W. Madelung, “Muḥammad b. ʿAlī al-Riḍā”, EI2 (İng.), VII, 396-397.
Sa‘d b. Abdullah el-Kummî, el-Maḳālât ve’l-fıraḳ (nşr. M. Cevâd Meşkûr), Tahran 1341 hş./1963, s. 93-99.

Makaleyi beğendiniz mi?
Gönderiyi paylaş
Tarihinde güncellendi 25. Haziran 2024

Feedback

Ihre Meinung ist uns wichtig! Nutzen Sie unser Feedback-Formular, um uns Ihre Gedanken und Anregungen mitzuteilen.

Geri bildirim

Görüşleriniz bizim için önemli! Düşüncelerinizi ve önerilerinizi bize bildirmek için geri bildirim formumuzu kullanın.

Konu isteği

Alevilikle ilgili hangi konuların ilginizi çektiğini bize bildirin. Konu önerileri için formumuzu kullanın!