Cumhuriyet döneminde Kızılbaş (Ocakzâde) zümreler kendi ocak geleneklerinden kopup büyükşehirlere göç ettiklerinde diğer ocaklarla ve İstanbul, İzmir gibi yerlerdeki Bektaşîlerle ortak hareket etmeye başladılar. Bir ocağın dedesi başka şehre tâlipleri diğer şehirlere göçtüler; böylelikle ocak sistemi bozuldu. Bir ocağın birkaç talibi başka ocağın dedesine görünmeye, baş okutmaya, cem yapmaya mecbûriyet duydular. İstanbul gibi yerlerde bir cemevinin dedesi pek çok ocağın talibine dede oldu. Burada Bektaşîlerin diğer Alevî tarikatlerden uzaklaşarak Kızılbaş zümrelerle yakınlaşmasının rolü de vardır. Bunda Kızılbaş Ocaklarının hemen hemen tamamının Hacı Bektaş Velî’yi “serçeşme” kabul etmelerinin de rolü vardır. Bu yakın münasebetlerin sonucunda Alevî-Bektaşî tâbiri doğdu.