Kızılbaşlar/Aleviler tâbi oldukları din adamlarına dede derler. Alevilikte dedeler ocakzâdedir. Bir kimsenin dede olması için dede soyundan gelmesi şarttır. Alevîler genellikle dedelerin İmam Ali soyundan geldiğini kabul ederler. Dedelerin Alevî ve kızılbaşların dinî hayatında çok önemli bir fonksiyonları vardır. Kendilerini dede tanıyanlardan ikrar alır, âyinleri idare eder, bağlıları arasında çıkan anlaşmazlıkları çözümleme hususunda hakemlik yapar ve yargılama sonucunda suçlu görülenleri, işlemiş oldukları suçun büyüklüğüne göre uyarır veya en büyük ceza olan “düşkün” ilan ederler.
Dede ve dede baba unvanı Bektaşîlik’te de kullanılır. Bu tarikata bağlı olanların sahip oldukları unvanlara göre dereceleri şöyledir: Âşık, tâlib, muhib, derviş, baba, halife, dede baba. Hacıbektaş Tekkesi’nde pîr postunda oturan mücerred Bektaşî babasına dede baba denir. Burada oturan ilk mücerred dede baba Sersem Ali Baba Dede’dir (ö. 1588). Kırşehir’de Hacı Bektaş Tekkesi’ne bağlı dergâha Dedebağı adı verilir. Babaların, dedeler gibi mutlaka soydan gelmeleri gerekmez; babalık daha çok yol evlatlığına dayanır.